Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "driving" into Turkish language

Türk diline "sürüş" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Driving

[Sürücü]
/draɪvɪŋ/

noun

1. Hitting a golf ball off of a tee with a driver

  • "He sliced his drive out of bounds"
    synonym:
  • drive
  • ,
  • driving

1. Bir şoförle bir tişörtten golf topu atmak

  • "Sürücüsünü sınırlardan kesti"
    eşanlamlı:
  • sürmek
  • ,
  • sürücü

2. The act of controlling and steering the movement of a vehicle or animal

    synonym:
  • driving

2. Bir aracın veya hayvanın hareketini kontrol etme ve yönlendirme eylemi

    eşanlamlı:
  • sürücü

adjective

1. Having the power of driving or impelling

  • "A driving personal ambition"
  • "The driving force was his innate enthusiasm"
  • "An impulsive force"
    synonym:
  • driving
  • ,
  • impulsive

1. Sürüş veya engelleme gücüne sahip olmak

  • "Kişisel bir hırs"
  • "Itici güç onun doğuştan gelen coşkusuydu"
  • "İtme gücü"
    eşanlamlı:
  • sürücü
  • ,
  • dürtücü

2. Acting with vigor

  • "Responsibility turned the spoiled playboy into a driving young executive"
    synonym:
  • driving

2. Canlı bir şekilde hareket etmek

  • "Sorumluluk, şımarık playboy'u genç bir yürütücüye dönüştürdü"
    eşanlamlı:
  • sürücü

Examples of using

Tom is driving a rental car.
Tom kiralık bir araba kullanıyor.
Tom and Mary took turns driving the car.
Tom ve Mary arabayı sırayla sürerler.
Tom will be driving through Boston on his way to visit Mary.
Tom Mary'yi ziyarete giderken Boston'dan geçiyor olacak.