Translation meaning & definition of the word "driver" into Turkish language

noun

1. The operator of a motor vehicle

synonym:
• driver

1. Bir motorlu taşıtın operatörü

eşanlamlı:
• sürücü

2. Someone who drives animals that pull a vehicle

synonym:
• driver

2. Bir aracı çeken hayvanları süren biri

eşanlamlı:
• sürücü

3. A golfer who hits the golf ball with a driver

synonym:
• driver

3. Golf topuna bir şoförle vuran golfçü

eşanlamlı:
• sürücü

4. (computer science) a program that determines how a computer will communicate with a peripheral device

synonym:
• driver
,
• device driver

4. (bilgisayar bilimi) bir bilgisayarın çevresel bir cihazla nasıl iletişim kuracağını belirleyen bir program

eşanlamlı:
• sürücü
,
• aygıt sürücüsü

5. A golf club (a wood) with a near vertical face that is used for hitting long shots from the tee

synonym:
• driver
,
• number one wood

5. Tee'den uzun atışlar yapmak için kullanılan dikey yüze yakın bir golf kulübü (ahşap)

eşanlamlı:
• sürücü
,
• bir numaralı ahşap

Examples of using

Tom leaned forward and tapped the cab driver on the shoulder.

Tom öne doğru eğildi ve taksi şoförünün omzuna vurdu.

Tom didn't recognize the truck driver.

Tom kamyon sürücüsünü tanımadı.

The last time we all went out drinking, I was the designated driver.

Hepimiz son kez içmek için dışarı çıktığımızda, ben belirlenen sürücüydüm.

Tom was an ambulance driver in the war.

Tom savaşta bir ambulans sürücüsüydü.

Tom always dreamed of becoming a race car driver.

Tom her zaman bir yarış arabası sürücüsü olmayı hayal etti.

Tom had one big ambition in life. That was to become a race car driver.

Tom'un hayatta büyük bir hırsı vardı. O bir yarış arabası sürücüsü olmaktı.

I'm Tom's driver.

Tom'un sürücüsüyüm.

That drunk driver is responsible for the accident.

O sarhoş sürücü kazadan sorumlu.

I'm a truck driver.

Ben bir kamyon şoförüyüm.

Did you work as a cab driver in Germany?

Almanya'da taksi şoförü olarak mı çalıştın?

I cannot hire a driver. I don't have money for that.

Bir sürücü tutamam. Bunun için param yok.

I need a driver to take me to the station. It's raining.

Beni istasyona götürecek bir şoför lâzım. Yağmur yağıyor.

I need a driver to take me home.

Beni eve götürecek bir şoföre ihtiyacım var.

Tell the taxi driver to drive faster.

Taksi şoförüne daha hızlı sürmesini söyle.

Tom is a bus driver.

Tom bir otobüs sürücüsü.

The police fined the driver who didn't obey traffic rules.

Trafik kurallarına uymayan sürücüyü polis cezalandırdı.

His brother had been a truck driver for thirty years.

Kardeşi otuz yıl kamyon sürücülüğü yaptı.

Tom is a safe driver.

Tom güvenli bir sürücü.

Tom tipped the cab driver.

Tom taksi sürücüsüne bahşiş verdi.

The problem is that Tom isn't a good driver.

Sorun Tom'un iyi bir sürücü olmamasıdır.