Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "dribble" into Turkish language

Türk diline "sürdürme" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Dribble

[Damlamak]
/drɪbəl/

noun

1. Flowing in drops

  • The formation and falling of drops of liquid
  • "There's a drip through the roof"
    synonym:
  • drip
  • ,
  • trickle
  • ,
  • dribble

1. Damlalar halinde akan

  • Sıvı damlalarının oluşumu ve düşmesi
  • "Çatıda bir damla var"
    eşanlamlı:
  • damlamak

2. Saliva spilling from the mouth

    synonym:
  • drool
  • ,
  • dribble
  • ,
  • drivel
  • ,
  • slobber

2. Ağızdan tükürük dökülmesi

    eşanlamlı:
  • salyası akmak
  • ,
  • damlamak
  • ,
  • saçmalamak
  • ,
  • salya

3. The propulsion of a ball by repeated taps or kicks

    synonym:
  • dribble
  • ,
  • dribbling

3. Bir topun tekrarlanan musluklar veya tekmelerle itilmesi

    eşanlamlı:
  • damlamak
  • ,
  • top sürme

verb

1. Run or flow slowly, as in drops or in an unsteady stream

  • "Water trickled onto the lawn from the broken hose"
  • "Reports began to dribble in"
    synonym:
  • trickle
  • ,
  • dribble
  • ,
  • filter

1. Damla veya sabit olmayan bir akışta olduğu gibi yavaşça koşun veya akın

  • "Kırık hortumdan çimlere damlayan su"
  • "Raporlar dalmaya başladı"
    eşanlamlı:
  • damlamak
  • ,
  • filtre

2. Let or cause to fall in drops

  • "Dribble oil into the mixture"
    synonym:
  • dribble
  • ,
  • drip
  • ,
  • drop

2. Damlalara düşmesine veya düşmesine neden olur

  • "Karışıma yağ sürün"
    eşanlamlı:
  • damlamak

3. Propel, "carry the ball"

  • "Dribble the ball"
    synonym:
  • dribble
  • ,
  • carry

3. İpli, "topu taşı"

  • "Topu sürmek"
    eşanlamlı:
  • damlamak
  • ,
  • taşımak

4. Let saliva drivel from the mouth

  • "The baby drooled"
    synonym:
  • drivel
  • ,
  • drool
  • ,
  • slabber
  • ,
  • slaver
  • ,
  • slobber
  • ,
  • dribble

4. Tükürük ağızdan damlasın

  • "Bebek sallandı"
    eşanlamlı:
  • saçmalamak
  • ,
  • salyası akmak
  • ,
  • slobber
  • ,
  • köleci
  • ,
  • salya
  • ,
  • damlamak

Examples of using

Tom can't dribble a basketball very well.
Tom basket topunu çok iyi süremez.