Translation meaning & definition of the word "dresser" into Turkish language
Türk diline "dresser" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Dresser
[Kostümcü]/drɛsər/
noun
1. Furniture with drawers for keeping clothes
- synonym:
- chest of drawers ,
- chest ,
- bureau ,
- dresser
1. Giysi tutmak için çekmeceli mobilya
- eşanlamlı:
- çekmeceli dolap ,
- göğüs ,
- büro ,
- kostümcü
2. A person who dresses in a particular way
- "She's an elegant dresser"
- "He's a meticulous dresser"
- synonym:
- dresser
2. Belirli bir şekilde giyinen bir insan
- "O zarif bir şifonyer"
- "O titiz bir şifoniyer"
- eşanlamlı:
- kostümcü
3. A wardrobe assistant for an actor
- synonym:
- dresser ,
- actor's assistant
3. Bir aktör için gardırop asistanı
- eşanlamlı:
- kostümcü ,
- aktörün asistanı
4. Low table with mirror or mirrors where one sits while dressing or applying makeup
- synonym:
- dressing table ,
- dresser ,
- vanity ,
- toilet table
4. Makyaj yaparken veya makyaj yaparken oturduğu ayna veya aynalı alçak masa
- eşanlamlı:
- tuvalet masası ,
- kostümcü ,
- kibirlilik
5. A cabinet with shelves
- synonym:
- dresser
5. Rafları olan bir dolap
- eşanlamlı:
- kostümcü
Examples of using
Tom helped Mary move the dresser.
Tom Mary'nin şifonyerini taşımasına yardım etti.
Her sewing basket, dresser drawers and pantry shelves are all systematically arranged in apple-pie order.
Onun dikiş sepeti, şifonyer çekmeceleri ve külotlu çorap rafları hepsi sistemli olarak yerli yerinde düzenlenir.
Tom put his wallet on top of the dresser.
Tom cüzdanını konsolun üstüne koydu.