I have dreadful news.
Korkunç haberlerim var.
It was dreadful.
Korkunçtu.
Tom looks dreadful.
Tom korkunç görünüyor.
This is dreadful.
Bu korkunç.
The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.
Norveç'teki katliam, son isyan ve İngiltere'deki ganimet, dünyanın sürüklendiği koşullar göz önüne alındığında korkunç.
My little brother says that he had a dreadful dream last night.
Küçük kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
This is the first time I've seen such a dreadful movie.
İlk defa bu kadar korkunç bir film izliyorum.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.