Translation meaning & definition of the word "doorkeeper" into Turkish language
Türk diline "kapıcı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Doorkeeper
[Kapıcı]/dɔrkipər/
noun
1. An official stationed at the entrance of a courtroom or legislative chamber
- synonym:
- usher ,
- doorkeeper
1. Bir mahkeme salonunun veya yasama odasının girişinde bulunan bir yetkili
- eşanlamlı:
- mübaşir ,
- kapıcı
2. The lowest of the minor holy orders in the unreformed western church but now suppressed by the roman catholic church
- synonym:
- doorkeeper ,
- ostiary ,
- ostiarius
2. Reform yapılmamış batı kilisesi'ndeki küçük kutsal emirler'in en düşük olanı ancak şimdi roma katolik kilisesi tarafından bastırıldı
- eşanlamlı:
- kapıcı ,
- deve kuşları ,
- ostiarius
3. Someone who guards an entrance
- synonym:
- doorkeeper ,
- doorman ,
- door guard ,
- hall porter ,
- porter ,
- gatekeeper ,
- ostiary
3. Girişi koruyan biri
- eşanlamlı:
- kapıcı ,
- kapı muhafızı ,
- hall porter ,
- deve kuşları
Examples of using
Tom Skeleton, the ancient stage doorkeeper, sat in his battered armchair, listening as the actors came up the stone stairs from their dressing rooms.
Tarihi sahne kapıcısı, Tom Skeleton, eskimiş koltuğunda oturdu, aktörlerin soyunma odalarından taş merdivenlerden yukarı gelirken dinledi.