Translation meaning & definition of the word "done" into Turkish language
Türk diline "yapıldı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Done
[Bitmiş]/dən/
adjective
1. Having finished or arrived at completion
- "Certain to make history before he's done"
- "It's a done deed"
- "After the treatment, the patient is through except for follow-up"
- "Almost through with his studies"
- synonym:
- done ,
- through ,
- through with(p)
1. Bitirmiş veya tamamlandıktan sonra
- "Yapmadan önce tarih yazması kesin"
- "Bu bir işti"
- "Tedaviden sonra, takip hariç hasta geçer"
- "Neredeyse çalışmalarıyla"
- eşanlamlı:
- yapılmış ,
- aracılığıyla ,
- ile aracılığıyla(p)
2. Cooked until ready to serve
- synonym:
- done
2. Servis için hazır olana kadar pişirilir
- eşanlamlı:
- yapılmış
Examples of using
Tom has already done what he had to do.
Tom yapması gerekeni zaten yaptı.
Tom had a good reason for not having his homework done on time.
Tom ev ödevini zamanında yaptırmadığı için iyi bir nedeni vardı.
Tom doesn't let his children watch TV until after they've done their homework.
Tom onların ev ödevlerini yapmaları sonrasına kadar çocukların televizyon izlemelerine izin vermez.