Translation meaning & definition of the word "document" into Turkish language

noun

1. Writing that provides information (especially information of an official nature)

synonym:
• document
,
• written document
,
• papers

1. Bilgi sağlayan yazma (özellikle resmi nitelikteki bilgiler)

eşanlamlı:
• belge
,
• yazılı belge
,
• kâğıtlar

2. Anything serving as a representation of a person's thinking by means of symbolic marks

synonym:
• document

2. Sembolik işaretler aracılığıyla bir kişinin düşüncesinin temsili olarak hizmet eden her şey

eşanlamlı:
• belge

3. A written account of ownership or obligation

synonym:
• document

3. Mülkiyet veya yükümlülüğün yazılı bir hesabı

eşanlamlı:
• belge

4. (computer science) a computer file that contains text (and possibly formatting instructions) using seven-bit ascii characters

synonym:
• text file
,
• document

4. (bilgisayar bilimi) yedi bit ascii karakterleri kullanarak metin (ve muhtemelen biçimlendirme talimatları) içeren bir bilgisayar dosyası

eşanlamlı:
• metin dosyası
,
• belge

verb

1. Record in detail

• "The parents documented every step of their child's development"

synonym:
• document

1. Ayrıntılı olarak kaydedin

• "Ebeveynler, çocuklarının gelişiminin her adımını belgeledi"

eşanlamlı:
• belge

2. Support or supply with references

• "Can you document your claims?"

synonym:
• document

2. Referanslarla destek veya tedarik

• "İddialarınızı belgeleyebilir misiniz?"

eşanlamlı:
• belge

Examples of using

Tom signed the document.

Tom belgeyi imzaladı.

Tom is looking for someone to help him translate a document from French into English.

Tom, bir belgeyi Fransızcadan İngilizceye çevirmede ona yardım edecek birisini arıyor.

Tom translated the document into French.

Tom belgeyi Fransızcaya çevirdi.

I'd like you to translate this document into French.

Bu belgeyi Fransızcaya çevirmeni istiyorum.

Tom translated the document from French into English.

Tom belgeyi Fransızcadan İngilizceye çevirdi.

I think you sent me the wrong document.

Sanırım bana yanlış belge gönderdin.

I think you sent me the wrong document.

Bana yanlış belge gönderdiğini düşünüyorum.

I swear I never showed anyone that document.

O belgeyi birine göstermediğime yemin ederim.

I told you to sign the document.

Sana belgeyi imzalamanı söyledim.

One problem translators face is that sometimes the source document is poorly written.

Çevirmenlerin karşılaştığı bir sorun kaynak belgenin kötü yazılmasıdır.

Tom was unaware of some errors he had made when translating an important document for his boss.

Tom patronu için önemli bir belgeyi çevirirken, bazı hatalar yaptığının farkında değildi.

The next step was to sign the document.

Bir sonraki adım belgeyi imzalamaktı.

They need to discuss the document.

Onlar dokümanı tartışmalı.

They amended the document.

Onlar dokümanı düzelttiler.

Unless otherwise decided by the directors, if the company has a common seal and it is affixed to a document, the document must also be signed by at least one authorised person in the presence of a witness who attests the signature.

Yöneticiler tarafından aksi kararlaştırılmadıkça, şirket kaşesi varsa ve bir belgeye basılmışsa, belge ayrıca en az imzayı onaylayan bir tanığın huzurunda bir yetkili kişi tarafından imzalanmış olmalıdır.

He was forced to sign the document.

Belgeyi imzalamak zorunda kaldı.

He is making the document now.

O, şimdi belgeyi hazırlıyor.

I attached my signature to the document.

Evraka imzamı ekledim.

I doubt the authenticity of the document.

Belgenin gerçekliğinden şüpheliyim.

Please make five copies of this document.

Lütfen bu belgeden beş suret çıkarın.