Translation meaning & definition of the word "divorce" into Turkish language

noun

1. The legal dissolution of a marriage

synonym:
• divorce
,
• divorcement

1. Bir evliliğin yasal olarak feshedilmesi

eşanlamlı:
• boşanma

verb

1. Part

• Cease or break association with

• "She disassociated herself from the organization when she found out the identity of the president"

synonym:
• disassociate
,
• dissociate
,
• divorce
,
• disunite
,
• disjoint

1. Bölüm

• Ilişkiyi kesmek veya kesmek

• "Başkanın kimliğini öğrendiğinde kendisini örgütten ayırdı"

eşanlamlı:
• ayırmak
,
• ayrıştırmak
,
• boşanma

2. Get a divorce

• Formally terminate a marriage

• "The couple divorced after only 6 months"

synonym:
• divorce
,
• split up

2. Boşanmak

• Resmi olarak bir evliliği sonlandırmak

• "Çift sadece 6 ay sonra boşandı"

eşanlamlı:
• boşanma
,
• bölünmek

Examples of using

Tom is filing for divorce.

Tom boşanma davası açıyor.

You never really wanted to divorce Tom, did you?

Gerçekten Tom'u boşamayı istemiyorsun, değil mi?

I want to get a divorce.

Boşanmak istiyorum.

It takes time to get over a divorce.

Bir boşanmanın etkisinden kurtulmak zaman alır.

Tom and Mary are planning on getting a divorce.

Tom ve Mary boşanmayı planlıyor.

I heard Tom is filing for divorce.

Tom'un boşanma için dava açtığını duydum.

You want a divorce, don't you?

Boşanmak istiyorsun, değil mi?

I want a divorce.

Boşanmak istiyorum.

I've just signed the divorce papers; I'm free at last!

Boşanma kağıtlarını az önce imzaladım, nihayet özgürüm!

I won't divorce you unless you give me a legitimate reason.

Haklı bir sebep söylemezsen seni boşamayacağım.

Tom never wanted to get a divorce.

Tom asla boşanmak istemedi.

They haven't seen each other since the divorce.

Onlar boşanmadan beri birbirlerini görmediler.

Tom wants a divorce.

Tom boşanmak istiyor.

I was thinking about getting a divorce.

Ben boşanma hakkında düşünüyordum.

They announced that they were getting a divorce.

Onlar boşanacaklarını duyurdular.

Tom and Mary are planning to get a divorce.

Tom ve Mary boşanmayı planlıyorlar.

Mary wouldn't give Tom a divorce.

Mary Tom'la boşanmadı.

Tom asked Mary for a divorce.

Tom Mary'den boşanmak istedi.

Tom thinks Mary will divorce her husband.

Tom Mary'nin kocasını boşayacağını düşünüyor.

Tom told Mary he wanted a divorce.

Tom Mary'ye boşanmak istediğini söyledi.