Translation meaning & definition of the word "divine" into Turkish language
Türk diline "ilahi" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Divine
[Ilahi]noun
1. Terms referring to the judeo-christian god
- synonym:
- Godhead ,
- Lord ,
- Creator ,
- Maker ,
- Divine ,
- God Almighty ,
- Almighty ,
- Jehovah
1. Yahudi-hristiyan tanrı'ya atıfta bulunan terimler
- eşanlamlı:
- Tanrılık ,
- Lord ,
- Yaratıcı ,
- Yaratan ,
- Ilahi ,
- Ulu Tanrım ,
- Müthiş ,
- Yehova
2. A clergyman or other person in religious orders
- synonym:
- cleric ,
- churchman ,
- divine ,
- ecclesiastic
2. Din adamı veya dini emirlerde bulunan başka bir kişi
- eşanlamlı:
- rahip ,
- kilise adamı ,
- ilahi ,
- papaz
verb
1. Perceive intuitively or through some inexplicable perceptive powers
- synonym:
- divine
1. Sezgisel olarak veya açıklanamayan bazı algısal güçler aracılığıyla algılayın
- eşanlamlı:
- ilahi
2. Search by divining, as if with a rod
- "He claimed he could divine underground water"
- synonym:
- divine
2. Bir çubukla sanki bölerek arama yapın
- "Yeraltı suyunu ilahi yapabileceğini iddia etti"
- eşanlamlı:
- ilahi
adjective
1. Emanating from god
- "Divine judgment"
- "Divine guidance"
- "Everything is black or white...satanic or godly"-saturday review
- synonym:
- divine ,
- godly
1. Tanrıdan yayılış
- "İlahi yargı"
- "Ilahi rehberlik"
- "Her şey siyah veya beyaz...satanic veya tanrısal"-cumartesi i̇nceleme
- eşanlamlı:
- ilahi ,
- tanrısal
2. Resulting from divine providence
- "Providential care"
- "A providential visitation"
- synonym:
- providential ,
- divine
2. İlahi providen kaynaklanan
- "Kurumsal bakım"
- "Kanıtsal bir ziyaret"
- eşanlamlı:
- kısmetli ,
- ilahi
3. Being or having the nature of a god
- "The custom of killing the divine king upon any serious failure of his...powers"-j.g.frazier
- "The divine will"
- "The divine capacity for love"
- "'tis wise to learn
- 'Tis god-like to create"-j.g.saxe
- synonym:
- divine ,
- godlike
3. Bir tanrının doğasına sahip olmak veya sahip olmak
- "Kralın herhangi bir ciddi başarısızlığı üzerine ilahi kralı öldürme geleneği...powers"-j.g.frazier
- "İlahi irade"
- "Aşk için ilahi kapasite"
- "'öğrenmek akıllıca olur
- 'Bu tanrı-yaratmak gibi"-j.g.saxe
- eşanlamlı:
- ilahi ,
- tanrısal
4. Devoted to or in the service or worship of a deity
- "Divine worship"
- "Divine liturgy"
- synonym:
- divine
4. Bir tanrının hizmetine veya ibadetine adanmış veya
- "İlahi ibadet"
- "İlahi litürji"
- eşanlamlı:
- ilahi
5. Appropriate to or befitting a god
- "The divine strength of achilles"
- "A man of godlike sagacity"
- "Man must play god for he has acquired certain godlike powers"-r.h.roveref
- synonym:
- divine ,
- godlike
5. Bir tanrıya yakışmak ya da ona yakışmak
- "Aşil'in ilahi gücü"
- "Tanrı gibi sağlam bir adam"
- "İnsan belirli tanrısal güçler edindiği için tanrı'yı oynamalıdır"-r.h.roveref
- eşanlamlı:
- ilahi ,
- tanrısal
6. Being of such surpassing excellence as to suggest inspiration by the gods
- "Her pies were simply divine"
- "The divine shakespeare"
- "An elysian meal"
- "An inspired performance"
- synonym:
- divine ,
- elysian ,
- inspired
6. Tanrıların ilhamını önerecek kadar üstün bir mükemmellikte olmak
- "Turtaları sadece ilahi" idi"
- "İlahi shakespeare"
- "Elysya yemeği"
- "İlham verici bir performans"
- eşanlamlı:
- ilahi ,
- elysion ,
- ilhamlı