Translation meaning & definition of the word "dive" into Turkish language
Türk diline "dalış" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Dive
[Dalış]/daɪv/
noun
1. A cheap disreputable nightclub or dance hall
- synonym:
- honkytonk ,
- dive
1. Ucuz bir itibarsız gece kulübü veya dans salonu
- eşanlamlı:
- honkytonk ,
- dalış
2. A headlong plunge into water
- synonym:
- dive ,
- diving
2. Bir kafa boyu suya dalma
- eşanlamlı:
- dalış
3. A steep nose-down descent by an aircraft
- synonym:
- dive ,
- nose dive ,
- nosedive
3. Bir uçak tarafından dik bir burun aşağı iniş
- eşanlamlı:
- dalış ,
- burun dalışı ,
- pike
verb
1. Drop steeply
- "The stock market plunged"
- synonym:
- dive ,
- plunge ,
- plunk
1. Dik bir şekilde düşmek
- "Borsa düştü"
- eşanlamlı:
- dalış ,
- daldırmak ,
- gümlemek
2. Plunge into water
- "I was afraid to dive from the board into the pool"
- synonym:
- dive
2. Suya atılmak
- "Tahtadan havuza dalmaktan korkuyordum"
- eşanlamlı:
- dalış
3. Swim under water
- "The children enjoyed diving and looking for shells"
- synonym:
- dive
3. Su altında yüzmek
- "Çocuklar dalış yapmaktan ve kabuk aramaktan zevk aldılar"
- eşanlamlı:
- dalış
Examples of using
He knows how to dive.
O dalmayı bilir.
I dive almost every day.
Ben çoğunlukla her gün dalış yaparım.
Tom is a dive master.
Tom bir dalış ustasıdır.