Translation meaning & definition of the word "disturb" into Turkish language
Türk diline "rahatsız" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Disturb
[Rahatsız etmek]/dɪstərb/
verb
1. Move deeply
- "This book upset me"
- "A troubling thought"
- synonym:
- disturb ,
- upset ,
- trouble
1. Derinden hareket etmek
- "Bu kitap beni üzdü"
- "Rahatsız edici bir düşünce"
- eşanlamlı:
- rahatsız etmek ,
- üzgün ,
- sorun
2. Change the arrangement or position of
- synonym:
- agitate ,
- vex ,
- disturb ,
- commove ,
- shake up ,
- stir up ,
- raise up
2. Düzenini veya konumunu değiştirin
- eşanlamlı:
- kışkırtmak ,
- gücendirmek ,
- rahatsız etmek ,
- commove ,
- çırpmak ,
- uyandırmak ,
- yükseltmek
3. Tamper with
- "Don't touch my cds!"
- synonym:
- touch ,
- disturb
3. Kurcalamak
- "Cd'lerime dokunma!"
- eşanlamlı:
- dokunmak ,
- rahatsız etmek
4. Destroy the peace or tranquility of
- "Don't interrupt me when i'm reading"
- synonym:
- interrupt ,
- disturb
4. Barış veya huzur yok
- "Ben okurken sözümü kesme"
- eşanlamlı:
- kesmek ,
- rahatsız etmek
5. Damage as if by shaking or jarring
- "Don't disturb the patient's wounds by moving him too rapidly!"
- synonym:
- disturb
5. Sarsılarak veya sarsılarak hasar
- "Hastanın yaralarını çok hızlı hareket ettirerek rahatsız etmeyin!"
- eşanlamlı:
- rahatsız etmek
Examples of using
I'm sorry to disturb you so late at night.
Gece bu kadar geç saatte sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm sorry to disturb you.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm sorry to disturb you.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.