Translation meaning & definition of the word "display" into Turkish language
Türk diline "ekran" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Display
[Göstermek]/dɪsple/
noun
1. Something intended to communicate a particular impression
- "Made a display of strength"
- "A show of impatience"
- "A good show of looking interested"
- synonym:
- display ,
- show
1. Belirli bir izlenimi iletmek için tasarlanmış bir şey
- "Güç göstergesi yaptı"
- "Bir sabırsızlık gösterisi"
- "Ilgilenen iyi bir gösteri"
- eşanlamlı:
- göstermek ,
- gösteri
2. Something shown to the public
- "The museum had many exhibits of oriental art"
- synonym:
- display ,
- exhibit ,
- showing
2. Halka gösterilen bir şey
- "Müzenin oryantal sanatın birçok sergisi vardı"
- eşanlamlı:
- göstermek ,
- sergilemek ,
- gösteriş
3. A visual representation of something
- synonym:
- display ,
- presentation
3. Bir şeyin görsel temsili
- eşanlamlı:
- göstermek ,
- sunum
4. Behavior that makes your feelings public
- "A display of emotion"
- synonym:
- display
4. Duygularınızı halka açık hale getiren davranış
- "Duygu göstergesi"
- eşanlamlı:
- göstermek
5. Exhibiting openly in public view
- "A display of courage"
- synonym:
- display
5. Kamuoyu önünde açıkça sergilemek
- "Cesaret göstergesi" demek"
- eşanlamlı:
- göstermek
6. An electronic device that represents information in visual form
- synonym:
- display ,
- video display
6. Görsel formda bilgiyi temsil eden elektronik bir cihaz
- eşanlamlı:
- göstermek ,
- video ekranı
verb
1. To show, make visible or apparent
- "The metropolitan museum is exhibiting goya's works this month"
- "Why don't you show your nice legs and wear shorter skirts?"
- "National leaders will have to display the highest skills of statesmanship"
- synonym:
- expose ,
- exhibit ,
- display
1. Göstermek için, görünür veya görünür hale getirin
- "Metropolitan müzesi bu ay goya'nın eserlerini sergiliyor"
- "Neden güzel bacaklarını gösterip daha kısa etek giymiyorsun?"
- "Ulusal liderler devlet adamlığının en yüksek becerilerini sergilemek zorunda kalacaklar"
- eşanlamlı:
- ortaya çıkarmak ,
- sergilemek ,
- göstermek
2. Attract attention by displaying some body part or posing
- Of animals
- synonym:
- display
2. Bazı vücut parçalarını göstererek veya poz vererek dikkat çekin
- Hayvanların
- eşanlamlı:
- göstermek
Examples of using
The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content.
IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu.
Famous china is on display.
Ünlü çini sergilenmektedir.
He never made a display of his learning.
O asla öğrendikleri ile ilgili bir gösteri yapmadı.