Translation meaning & definition of the word "dispel" into Turkish language
Türk diline "dispel" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Dispel
[Dağıtmak]/dɪspɛl/
verb
1. Force to go away
- Used both with concrete and metaphoric meanings
- "Drive away potential burglars"
- "Drive away bad thoughts"
- "Dispel doubts"
- "The supermarket had to turn back many disappointed customers"
- synonym:
- chase away ,
- drive out ,
- turn back ,
- drive away ,
- dispel ,
- drive off ,
- run off
1. Gitmeye zorlamak
- Hem somut hem de mecazi anlamlarla kullanılır
- "Potansiyel hırsızları uzaklaştırın"
- "Kötü düşünceleri uzaklaştırın"
- "Duygu yok"
- "Süpermarket birçok hayal kırıklığına uğramış müşteriyi geri çevirmek zorunda kaldı"
- eşanlamlı:
- kovalamak ,
- sürmek ,
- geriye döndürmek ,
- arabayla uzaklaşmak ,
- dağıtmak ,
- kaçmak
2. To cause to separate and go in different directions
- "She waved her hand and scattered the crowds"
- synonym:
- disperse ,
- dissipate ,
- dispel ,
- break up ,
- scatter
2. Ayırmak ve farklı yönlere gitmek için
- "Elini salladı ve kalabalığı dağıttı"
- eşanlamlı:
- dağıtmak ,
- parçalanmak ,
- savurmak