Translation meaning & definition of the word "dismissive" into Turkish language
Türk diline "ayrık" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Dismissive
[Küçümseyen]/dɪsmɪsɪv/
adjective
1. Showing indifference or disregard
- "A dismissive shrug"
- "The firm is dismissive of the competitor's product"
- "'chronic fatigue syndrome' was known by the dismissive term 'housewife syndrome'"
- synonym:
- dismissive
1. Kayıtsızlık veya saygısızlık göstermek
- "Küçümseyici bir omuz silkme"
- "Firma rakibin ürününü küçümsüyor"
- "'kronik yorgunluk sendromu' küçümseyici terim 'ev hanımı sendromu' ile biliniyordu'"
- eşanlamlı:
- küçümseyen
2. Stopping to associate with
- "They took dismissive action after the third violation"
- synonym:
- dismissive
2. Ortaklaşa çalışmayı bırakmak
- "Üçüncü ihlalden sonra küçümseyici eylemde bulundular"
- eşanlamlı:
- küçümseyen