Translation meaning & definition of the word "discriminatory" into Turkish language
Türk diline "ayrımcı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Discriminatory
[Ayrımcı]/dɪskrɪmənətɔri/
adjective
1. Being biased or having a belief or attitude formed beforehand
- "A prejudiced judge"
- synonym:
- prejudiced ,
- discriminatory
1. Önyargılı olmak veya önceden oluşturulmuş bir inanç veya tutuma sahip olmak
- "Önyargılı bir yargıç"
- eşanlamlı:
- önyargılı ,
- ayrımcı
2. Containing or implying a slight or showing prejudice
- "Discriminatory attitudes and practices"
- "Invidious comparisons"
- synonym:
- discriminatory ,
- invidious
2. Hafif veya ima edici bir önyargı içeren veya gösteren
- "Ayrımcı tutumlar ve uygulamalar"
- "Davetsiz karşılaştırmalar"
- eşanlamlı:
- ayrımcı ,
- kırıcı
3. Capable of making fine distinctions
- synonym:
- discriminative ,
- discriminatory
3. Ince ayrımlar yapabilme
- eşanlamlı:
- ayrımcı
4. Manifesting partiality
- "A discriminatory tax"
- "Preferential tariff rates"
- "Preferential treatment"
- "A preferential shop gives priority or advantage to union members in hiring or promoting"
- synonym:
- discriminatory ,
- preferential
4. Tarafsızlık gösterme
- "Ayrımcı bir vergi"
- "Tercihli tarife oranları"
- "Tercihli tedavi"
- "Tercihli bir mağaza, sendika üyelerine işe alma veya teşvik etmede öncelik veya avantaj sağlar"
- eşanlamlı:
- ayrımcı ,
- tercihli