Translation meaning & definition of the word "discourage" into Turkish language
Türk diline "söylem" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Discourage
[Yıldırmak]/dɪskərɪʤ/
verb
1. Try to prevent
- Show opposition to
- "We should discourage this practice among our youth"
- synonym:
- deter ,
- discourage
1. Önlemeye çalışmak
- Karşı çıkmak
- "Gençliğimiz arasında bu uygulamayı caydırmalıyız"
- eşanlamlı:
- caydırmak ,
- yıldırmak
2. Deprive of courage or hope
- Take away hope from
- Cause to feel discouraged
- synonym:
- discourage
2. Cesaretten veya umuttan yoksun
- Ümidini kesmek
- Cesaretini kırmak
- eşanlamlı:
- yıldırmak
3. Admonish or counsel in terms of someone's behavior
- "I warned him not to go too far"
- "I warn you against false assumptions"
- "She warned him to be quiet"
- synonym:
- warn ,
- discourage ,
- admonish ,
- monish
3. Birinin davranışı açısından uyarmak veya tavsiye etmek
- "Çok ileri gitmemesi için onu uyardım"
- "Sizi yanlış varsayımlara karşı uyarıyorum"
- "Onu sessiz olması için uyardı"
- eşanlamlı:
- ikaz etmek ,
- yıldırmak ,
- ihtar etmek ,
- manastıra ait
Examples of using
She did not let failure discourage her.
Hatanın onun cesaretini kırmasına izin vermedi.