Translation meaning & definition of the word "discerning" into Turkish language
Türk diline "anlayış" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Discerning
[Anlayışlı]/dɪsərnɪŋ/
adjective
1. Having or revealing keen insight and good judgment
- "A discerning critic"
- "A discerning reader"
- synonym:
- discerning
1. Keskin bir içgörü ve iyi yargıya sahip olmak veya ortaya çıkarmak
- "Kararlı bir eleştirmen"
- "Kararlı bir okuyucu"
- eşanlamlı:
- anlayışlı
2. Unobtrusively perceptive and sympathetic
- "A discerning editor"
- "A discreet silence"
- synonym:
- discerning ,
- discreet
2. Göze çarpmayan bir şekilde algısal ve sempatik
- "Bir seçici editör"
- "Gizli bir sessizlik"
- eşanlamlı:
- anlayışlı ,
- tedbirli
3. Quick to understand
- "A kind and apprehensive friend"- nathaniel hawthorne
- synonym:
- apprehensive ,
- discerning
3. Anlaması hızlı
- "Sevgili ve endişeli bir arkadaş" - nathaniel hawthorne
- eşanlamlı:
- kaygılı ,
- anlayışlı
4. Able to make or detect effects of great subtlety
- Sensitive
- "Discerning taste"
- "A discerning eye for color"
- synonym:
- discerning
4. Büyük incelik etkilerini yapabilir veya tespit edebilir
- Duyarlı
- "Farklı tat"
- "Renk için ayırt edici bir göz"
- eşanlamlı:
- anlayışlı