Translation meaning & definition of the word "disaster" into Turkish language

noun

1. A state of extreme (usually irremediable) ruin and misfortune

• "Lack of funds has resulted in a catastrophe for our school system"

• "His policies were a disaster"

synonym:
• catastrophe
,
• disaster

1. Aşırı (genellikle çaresiz) bir yıkım ve talihsizlik durumu

• "Fon eksikliği okul sistemimiz için bir felaketle sonuçlandı"

• "Politikaları bir felaketti"

eşanlamlı:
• felaket felaket
,
• felaket

2. An event resulting in great loss and misfortune

• "The whole city was affected by the irremediable calamity"

• "The earthquake was a disaster"

synonym:
• calamity
,
• catastrophe
,
• disaster
,
• tragedy
,
• cataclysm

2. Büyük kayıp ve talihsizlik ile sonuçlanan bir olay

• "Bütün şehir, onarılamaz felaketten etkilendi"

• "Deprem bir felaketti"

eşanlamlı:
• felaket
,
• felaket felaket
,
• trajedi
,
• afet

3. An act that has disastrous consequences

synonym:
• disaster

3. Felaket sonuçları olan bir eylem

eşanlamlı:
• felaket

Examples of using

What a disaster!

Ne felaket ama!

They knew this would mean disaster.

Bunun felaket anlamına geleceğini biliyorlardı.

The flood caused a disaster in their community.

Sel onların toplumunda bir felakete neden oldu.

The earthquake in Haiti was a disaster.

Haiti'deki deprem bir felaketti.

They believed the jewel would bring disaster.

Mücevherin felaket getireceğine inanıyorlardı.

He narrowly escaped the disaster.

Felaketten kıl payı kurtuldu.

If he had stayed at home that day, he would not have met with disaster.

O gün evde kalsaydı, felaketle karşılaşmazdı.

The slightest mistake may lead to a fatal disaster.

En küçük hata ölümcül bir felakete götürebilir.

If the hay caught fire, it would be a real disaster.

Eğer saman yanarsa, gerçek bir felaket olur.