Translation meaning & definition of the word "disappointment" into Turkish language

noun

1. A feeling of dissatisfaction that results when your expectations are not realized

• "His hopes were so high he was doomed to disappointment"

synonym:
• disappointment
,
• letdown

1. Beklentileriniz gerçekleşmediğinde ortaya çıkan bir memnuniyetsizlik hissi

• "Umutları o kadar yüksekti ki hayal kırıklığına mahkum oldu"

eşanlamlı:
• hayal kırıklığı
,
• azalma

2. An act (or failure to act) that disappoints someone

synonym:
• disappointment
,
• dashing hopes

2. Birini hayal kırıklığına uğratan bir eylem (ya da hareket etmeme)

eşanlamlı:
• hayal kırıklığı
,
• umutlar saçan

Examples of using

I am thankful for anger and disappointment.

Öfke ve hayal kırıklığı için minnettarım.

The party was a big disappointment.

Parti büyük bir hayal kırıklığıydı.

The concert was a big disappointment.

Konser büyük bir hayal kırıklığıydı.

Man has many wishes that he does not really wish to fulfil, and it would be a misunderstanding to suppose the contrary. He wants them to remain wishes, they have value only in his imagination; their fulfilment would be a bitter disappointment to him. Such a desire is the desire for eternal life. If it were fulfilled, man would become thoroughly sick of living eternally, and yearn for death.

İnsanın gerçekten yapmak istemediği bir sürü istekleri vardır, ve aksini düşünmek bir yanlış anlama olurdu.O onların istekler kalmasını ister, onların sadece onun hayalinde değeri vardır; Onların yapılması ona karşı daha şiddetli bir hayal kırıklığı olurdu. Böyle bir istek sonsuz hayat için istektir.Eğer onlar yerine getirilse, insan sonsuza kadar yaşamaktan tamamen usanırdı ve ölümü isterdi.

To her disappointment, his letter didn't come.

Onun mektubu gelmedi, hayal kırıklığına uğradı.

His disappointment was obvious to everyone.

Onun hayal kırıklığı herkes tarafından biliniyordu.

She sighed with disappointment at the news.

Haberle ilgili hayal kırıklığından dolayı iç çekti.

The picnic was a disappointment.

Piknik bir hayal kırıklığıydı.

Such was Linda's disappointment that she burst into tears.

Linda'nın hayal kırıklığı öylesine fazlaydı ki gözyaşlarına boğuldu.