Translation meaning & definition of the word "disappoint" into Turkish language

verb

1. Fail to meet the hopes or expectations of

• "Her boyfriend let her down when he did not propose marriage"

synonym:
• disappoint
,
• let down

1. Umutları veya beklentileri karşılamak için başarısız

• "Erkek arkadaşı evlenme teklif etmediğinde onu hayal kırıklığına uğrattı"

eşanlamlı:
• düş kırıklığına uğratmak
,
• düşürmek

Examples of using

Tom didn't want to disappoint his father.

Tom babasını hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu.

Tom didn't disappoint me.

Tom beni hayal kırıklığına uğratmadı.

I knew you wouldn't disappoint me.

Beni hayal kırıklığına uğratmayacağını biliyordum.

I don't like to disappoint anyone.

Kimseyi hayal kırıklığına uğratmaktan hoşlanmam.

He did not disappoint me.

Beni hayal kırıklığına uğratmadı.

Don't disappoint me anymore.

Artık beni hayal kırıklığına uğratma.

I'll do my very best not to disappoint you.

Seni hayal kırıklığına uğratmamak için elimden geleni yapacağım.

Tom certainly didn't disappoint the audience.

Tom kesinlikle izleyiciyi hayal kırıklığına uğratmadı.

You disappoint me.

Beni hayal kırıklığına uğratıyorsun.

Tom didn't mean to disappoint Mary.

Tom Mary'yi hayal kırıklığına uğratmak istemedi.

Tom didn't want to disappoint Mary.

Tom Mary'yi hayal kırıklığına uğratmak istemedi.

Don't disappoint me.

Beni hayal kırıklığına uğratma.

I did not mean to disappoint her.

Amacım onu hayal kırıklığına uğratmak değildi.

He didn't want to disappoint his wife by giving up his new position.

O, yeni pozisyonundan vazgeçerek karısını hayal kırıklığına uğratmak istemedi.

Don't disappoint him.

Onu hayal kırıklığına uğratma.

I'll try not to disappoint you next time.

Bir dahaki sefere seni hayal kırıklığına uğratmamaya çalışacağım.