Translation meaning & definition of the word "disadvantage" into Turkish language
Türk diline "dezavantaj" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Disadvantage
[Dezavantaj]/dɪsədvæntɪʤ/
noun
1. The quality of having an inferior or less favorable position
- synonym:
- disadvantage
1. Daha düşük veya daha az elverişli bir konuma sahip olmanın kalitesi
- eşanlamlı:
- dezavantaj
verb
1. Put at a disadvantage
- Hinder, harm
- "This rule clearly disadvantages me"
- synonym:
- disadvantage ,
- disfavor ,
- disfavour
1. Dezavantajlı duruma düşürmek
- Engelleme, zarar
- "Bu kural açıkça beni dezavantajlı kılıyor"
- eşanlamlı:
- dezavantaj ,
- beğenilmeme ,
- hoşlanılmama
Examples of using
For him, divorce is a good invention, with one sole disadvantage: you have to get married first.
Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.