Translation meaning & definition of the word "diagonal" into Turkish language
Türk diline "diyagonal" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Diagonal
[Diyagonal]noun
1. (geometry) a straight line connecting any two vertices of a polygon that are not adjacent
- synonym:
- diagonal
1. (geometri) bir çokgenin bitişik olmayan herhangi iki köşesini birbirine bağlayan düz bir çizgi
- eşanlamlı:
- köşegen
2. A line or cut across a fabric that is not at right angles to a side of the fabric
- synonym:
- diagonal ,
- bias
2. Kumaşın bir tarafına dik açılarda olmayan bir kumaş üzerinde bir çizgi veya kesik
- eşanlamlı:
- köşegen ,
- önyargı
3. An oblique line of squares of the same color on a checkerboard
- "The bishop moves on the diagonals"
- synonym:
- diagonal
3. Bir dama tahtasında aynı renkteki eğik bir kare çizgisi
- "Piskopos köşegenlerin üzerinde ilerler"
- eşanlamlı:
- köşegen
4. (mathematics) a set of entries in a square matrix running diagonally either from the upper left to lower right entry or running from the upper right to lower left entry
- synonym:
- diagonal
4. (matematik) kare bir matriste ya sol üstten sağ alt girişe çapraz olarak çalışan ya da sağ üstten sol alt girişe doğru çalışan bir dizi giriş
- eşanlamlı:
- köşegen
5. A punctuation mark (/) used to separate related items of information
- synonym:
- solidus ,
- slash ,
- virgule ,
- diagonal ,
- stroke ,
- separatrix
5. İlgili bilgi öğelerini ayırmak için kullanılan bir noktalama işareti (/)
- eşanlamlı:
- solidos ,
- kesik ,
- virgül ,
- köşegen ,
- çarpma ,
- ayrılıkçı
adjective
1. Connecting two nonadjacent corners of a plane figure or any two corners of a solid that are not in the same face
- "A diagonal line across the page"
- synonym:
- diagonal
1. Bir düzlem figürünün bitişik olmayan iki köşesini veya aynı yüzdeki olmayan bir katının herhangi iki köşesini bağlamak
- "Sayfa boyunca çapraz bir çizgi"
- eşanlamlı:
- köşegen
2. Having an oblique or slanted direction
- synonym:
- aslant ,
- aslope ,
- diagonal ,
- slanted ,
- slanting ,
- sloped ,
- sloping
2. Eğik veya eğik bir yöne sahip olmak
- eşanlamlı:
- yan ,
- meyilli ,
- köşegen ,
- eğik ,
- eğimli