Tom işlerin nasıl gelişeceğini görmek için bekliyor.
Many efforts have been make to develop market for imports.
İthalat pazarının geliştirilmesi için birçok çaba sarf edilmiştir.
He is planning to develop his business.
İşini geliştirmeyi planlıyor.
After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Bir kasabanın içinde veya yakınında bir veya iki büyük fabrika inşa edildikten sonra insanlar iş bulmaya gelir ve çok geçmeden bir sanayi bölgesi gelişmeye başlar.
We need to develop a new kind of energy.
Yeni bir tür enerji geliştirmemiz gerekiyor.
We must develop renewable energy sources.
Yenilenebilir enerji kaynakları geliştirmeliyiz.
Please develop this film.
Lütfen bu filmi geliştirin.
Sports help to develop our muscles.
Spor kaslarımızı geliştirmeye yardımcı olur.
The plan will develop our city.
Plan şehrimizi geliştirecek.
Students should develop their reading skills.
Öğrenciler okuma becerilerini geliştirmelidir.
Education aims to develop potential abilities.
Eğitim potansiyel yetenekleri geliştirmeyi amaçlar.
Why didn't modern technology develop in China?
Çin'de modern teknoloji neden gelişmedi?
The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
Okullaşmanın zorunlu niteliği, çocuklarda öğrenme arzusunu geliştirmenin çeşitli yollarının incelenmesine adanmış çok sayıda çalışmada nadiren analiz edilmektedir.