Translation meaning & definition of the word "devastating" into Turkish language
Türk diline "yıkıcı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Devastating
[Yıkıcı]/dɛvəstetɪŋ/
adjective
1. Making light of
- "Afire with annihilating invective"
- "A devastating portrait of human folly"
- "To compliments inflated i've a withering reply"- w.s.gilbert
- synonym:
- annihilating ,
- devastating ,
- withering
1. Işık tutmak
- "Invective yok eden bir yangın"
- "Insan çılgınlığının yıkıcı bir portresi"
- "Şişirilmiş iltifatlara soldurucu bir cevabım var" - w.s.gilbert
- eşanlamlı:
- iptal ,
- yıkıcı ,
- solduran
2. Wreaking or capable of wreaking complete destruction
- "Possessing annihilative power"
- "A devastating hurricane"
- "The guns opened a withering fire"
- synonym:
- annihilative ,
- annihilating ,
- devastating ,
- withering
2. Tamamen yıkıma neden olan veya tamamen yok edebilen
- "Imha edici güç"
- "Harap edici bir kasırga"
- "Silahlar soldurucu bir ateş açtı"
- eşanlamlı:
- tahrip edici ,
- iptal ,
- yıkıcı ,
- solduran
3. Physically or spiritually devastating
- Often used in combination
- "A crushing blow"
- "A crushing rejection"
- "Bone-crushing"
- synonym:
- crushing ,
- devastating
3. Fiziksel veya ruhsal olarak yıkıcı
- Genellikle kombinasyon halinde kullanılır
- "Kırıcı bir darbe"
- "Kırıcı bir ret"
- "Kemik kırma"
- eşanlamlı:
- ezici ,
- yıkıcı
Examples of using
Natural disasters can be devastating.
Doğal felaketler yıkıcı olabilir.
If you left now, the consequences would be devastating.
Eğer şimdi terk edersen sonuçlar yıkıcı olur.
That's devastating.
O, yıkıcıdır.