Translation meaning & definition of the word "determined" into Turkish language
Türk diline "belirlenen" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Determined
[Kararlı]/dɪtərmənd/
adjective
1. Characterized by great determination
- "A struggle against a determined enemy"
- synonym:
- determined
1. Büyük bir kararlılıkla karakterize edilir
- "Kararlı bir düşmana karşı mücadele"
- eşanlamlı:
- kararlı
2. Having been learned or found or determined especially by investigation
- synonym:
- determined
2. Özellikle soruşturma yoluyla öğrenilmiş, bulunmuş veya tespit edilmiş olmak
- eşanlamlı:
- kararlı
3. Devoting full strength and concentrated attention to
- "Made continued and determined efforts to find and destroy enemy headquarters"
- synonym:
- determined
3. Tam güç ve konsantre dikkat ayırmak
- "Düşman karargahını bulmak ve yok etmek için sürekli ve kararlı çabalar"
- eşanlamlı:
- kararlı
4. Determined or decided upon as by an authority
- "Date and place are already determined"
- "The dictated terms of surrender"
- "The time set for the launching"
- synonym:
- determined ,
- dictated ,
- set
4. Bir otorite tarafından belirlenmiş veya karar verilmiş
- "Tarih ve yer zaten belirlendi"
- "Dikte teslim olma şartları"
- "Fırlatma için belirlenen zaman"
- eşanlamlı:
- kararlı ,
- dikte etmek ,
- set
5. Strongly motivated to succeed
- synonym:
- compulsive ,
- determined ,
- driven
5. Başarılı olmak için güçlü bir şekilde motive
- eşanlamlı:
- zorlayıcı ,
- kararlı ,
- drive
Examples of using
If you are not willing to learn, no one can help you. If you are determined to learn, no one can stop you.
Öğrenmeye isteğin yoksa kimse yardım edemez sana, öğrenmeye azmin varsa kimse durduramaz seni.
Tom is still determined.
Tom hâlâ kararlı.
You look determined.
Kararlı görünüyorsun.