Translation meaning & definition of the word "detective" into Turkish language

noun

1. A police officer who investigates crimes

synonym:
• detective
,
• investigator
,
• tec
,
• police detective

1. Suçları araştıran bir polis memuru

eşanlamlı:
• dedektif
,
• araştırmacı
,
• tec
,
• polis dedektifi

2. An investigator engaged or employed in obtaining information not easily available to the public

synonym:
• detective

2. Halka kolay ulaşılamayan bilgileri elde etmekle uğraşan veya çalışan bir araştırmacı

eşanlamlı:
• dedektif

Examples of using

Tom likes reading detective novels.

Tom dedektif romanları okumayı sever.

Tom is a retired detective.

Tom emekli bir dedektif.

Tom is a police detective.

Tom bir dedektiftir.

Tom is a police detective.

Tom bir dedektif.

Are you a detective?

Siz bir dedektif misiniz?

I'm a detective.

Ben bir dedektifim.

Tom wanted to hire a detective.

Tom bir dedektif kiralamak istedi.

Tom was a homicide detective before he retired.

Tom emekli olmadan önce bir cinayet masası dedektifi idi.

Tom is a detective.

Tom bir dedektif.

Tom thinks he's being shadowed by a private detective.

Tom özel bir dedektif tarafından gölge gibi izlendiğini düşünüyor.

He enjoyed reading detective stories.

O, polisiye hikâyeler okumaktan hoşlandı.

The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy.

Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.

She described him as a detective.

Onu bir dedektif olarak tanımladı.

He amused himself by reading a detective story after supper.

Akşam yemeğinden sonra bir dedektif hikayesi okuyarak kendini eğlendirdi.

He is absorbed in reading detective novels.

Dedektif romanlarını okumaya daldı.

He is a detective.

O bir dedektiftir.

He reads detective stories on occasion.

O, zaman zaman dedektif hikayeleri okur.

I felt like reading the detective story.

Canım dedektif hikayesi okumayı istedi.

The detective found absolute proof of the man's guilt.

Dedektif adamın suçuyla ilgili kesin kanıtı buldu.

The detective questioned literally thousands of people about the incident.

Dedektif olay hakkında binlerce insanı tam olarak sorguladı.