Examples of using
Tom opened his desk drawer, pulled a gun out, and aimed it at Mary.
Tom masa çekmecesini açtı bir silah çıkarttı ve onu Mary'ye doğrulttu.
Tom opened a desk drawer and pulled out a flask.
Tom masa çekmecesini açtı ve küçük bir şişe çıkardı.
Tom noticed Mary's bracelet on her desk and wondered why she wasn't wearing it.
Tom masada Mary'nin bileziğini fark etti ve onu niçin takmadığını merak etti.
Tom folded up the newspaper and put it on his desk.
Tom gazeteyi katladı ve onu masasının üstüne koydu.
Tom tuned on the desk lamp and started working.
Tom masa lambasını açtı ve çalışmaya başladı.
Tom took off his glasses and put them down on his desk.
Tom gözlüğünü çıkardı ve onu masasının üstüne koydu.
Tom sat on the edge of the desk.
Tom masanın kenarına oturdu.
Tom sat at his desk, staring out the window.
Tom pencereden dışarı bakarken masasında oturdu.
Tom sat at his desk, pretending to study.
Tom çalışıyormuş gibi yaparak masasında oturdu.
Tom reached into his desk drawer and took out a medicine bottle.
Tom masasının çekmecesine uzandı ve bir ilaç şişesi çıkardı.
Tom quickly glanced at the photo on the desk.
Tom hızla masadaki fotoğrafa baktı.
Tom pulled a bottle of bourbon out of his desk drawer.
Tom masasının çekmecesinden bir şişe burbon çıkardı.
The pen is on the desk.
Kalem sıranın üstündedir.
I'd better get back to my desk.
Masama geri dönsem iyi olur.
Tom put his wallet on the desk.
Tom cüzdanını masaya koydu.
Mary wrote something in Tom's notebook while he was away from his desk.
Tom masasında yokken Mary onun defterine bir şey yazdı.
I saw something lying on my desk.
Masamda duran bir şey gördüm.
There was a bowling trophy on the shelf above Tom's desk.
Tom'un masasının üstündeki rafta bir bovling kupası vardı.
I put it on your desk.
Onu masana koydum.
I left you a message at the front desk.
Ön masada sana bir mesaj bıraktım.
