Translation meaning & definition of the word "deserve" into Turkish language

verb

1. Be worthy or deserving

• "You deserve a promotion after all the hard work you have done"

synonym:
• deserve
,
• merit

1. Layık olun ya da hak edin

• "Yaptığın onca zor işten sonra terfi almayı hak ediyorsun"

eşanlamlı:
• layık olmak
,
• fazilet

Examples of using

You don't deserve to wear that uniform.

O üniformayı giymeye layık değilim.

You don't deserve to wear that uniform.

O üniformayı giymeyi hak etmiyorum.

You deserve the best.

En iyisini hak ediyorsun.

You deserve so much more than this.

Bundan çok daha fazlasını hak ediyorsun.

You deserve better than that.

Bundan daha iyisini hak ediyorsunuz.

You deserve better than that.

Bundan daha iyisini hak ediyorsun.

You deserve a reward for this.

Bunun için bir ödül hak ediyorsun.

We deserve to have some fun.

Biraz eğlenmeyi hak ediyoruz.

We deserve this opportunity, Tom.

Bu fırsatı hak ediyoruz, Tom.

What have I done to deserve this?

Bunu hak edecek ne yaptım?

You deserve this.

Bunu hak ediyorsun.

I think you deserve this.

Bence bunu hak ediyorsun.

I think you deserve more than this.

Bence bundan daha fazlasını hak ediyorsun.

I still think I deserve a raise.

Sanırım bir zammı hak ediyorum.

I didn't do anything to deserve this.

Bunu hak edecek bir şey yapmadım.

You don't deserve to live.

Yaşamayı hak etmiyorsun.

They don't deserve to die.

Ölmeyi hak etmiyorlar.

They don't deserve my money.

Paramı hak etmiyorlar.

I don't deserve to live.

Yaşamayı hak etmiyorum.

You deserve better.

Daha iyisini hak ediyorsun.