Translation meaning & definition of the word "descend" into Turkish language
Türk diline "azalan" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Descend
[Inmek]/dɪsɛnd/
verb
1. Move downward and lower, but not necessarily all the way
- "The temperature is going down"
- "The barometer is falling"
- "The curtain fell on the diva"
- "Her hand went up and then fell again"
- synonym:
- descend ,
- fall ,
- go down ,
- come down
1. Aşağı ve aşağı doğru hareket edin, ancak mutlaka tüm yol boyunca değil
- "Sıcaklık düşüyor"
- "Barometre düşüyor"
- "Diva üzerine perde düştü"
- "Elleri kalktı ve tekrar düştü"
- eşanlamlı:
- alçalmak ,
- düşmek ,
- aşağıya gitmek ,
- aşağıya gelmek
2. Come from
- Be connected by a relationship of blood, for example
- "She was descended from an old italian noble family"
- "He comes from humble origins"
- synonym:
- derive ,
- come ,
- descend
2. Den gelmek
- Örneğin, bir kan ilişkisi ile bağlanın
- "Eski bir i̇talyan soylu ailenin soyundan geliyordu"
- "Alçakgönüllü kökenlerden geliyor"
- eşanlamlı:
- çıkarmak ,
- gelmek ,
- alçalmak
3. Do something that one considers to be below one's dignity
- synonym:
- condescend ,
- deign ,
- descend
3. Kişinin onurunun altında olduğunu düşündüğü bir şey yapın
- eşanlamlı:
- tenezzül etmek ,
- bahşetmek ,
- alçalmak
4. Come as if by falling
- "Night fell"
- "Silence fell"
- synonym:
- fall ,
- descend ,
- settle
4. Düşerek gelir gibi gel
- "Gece düştü"
- "Sessizlik düştü"
- eşanlamlı:
- düşmek ,
- alçalmak ,
- yerleşmek
Examples of using
Tom started to descend the stairs.
Tom merdivenlerden inmeye başladı.