Translation meaning & definition of the word "deprive" into Turkish language
Türk diline "duruşmak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Deprive
[Mahrum etmek]/dɪpraɪv/
verb
1. Take away possessions from someone
- "The nazis stripped the jews of all their assets"
- synonym:
- deprive ,
- strip ,
- divest
1. Birinden mal almak
- "Naziler yahudileri tüm mal varlıklarından çıkardı"
- eşanlamlı:
- mahrum etmek ,
- şerit ,
- çıkarmak
2. Keep from having, keeping, or obtaining
- synonym:
- deprive
2. Sahip olmaktan, tutmaktan veya elde etmekten kaçının
- eşanlamlı:
- mahrum etmek
3. Take away
- synonym:
- deprive ,
- impoverish
3. Alıp götürmek
- eşanlamlı:
- mahrum etmek ,
- yoksullaştırmak
Examples of using
No one can deprive of your human rights.
Kimse seni insan haklarından mahrum edemez.
The new law will deprive religious minorities of their right to vote.
Yeni yasa dini azınlıkları oy verme haklarından mahrum edecek.
I'm not trying to deprive you of your rights.
Seni haklarından mahrum etmeye çalışmıyorum.