Translation meaning & definition of the word "dependent" into Turkish language
Türk diline "bağımlı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Dependent
[Bağımlı]noun
1. A person who relies on another person for support (especially financial support)
- synonym:
- dependant ,
- dependent
1. Destek için başka bir kişiye güvenen bir kişi (özellikle finansal destek)
- eşanlamlı:
- bağımlı
adjective
1. Relying on or requiring a person or thing for support, supply, or what is needed
- "Dependent children"
- "Dependent on moisture"
- synonym:
- dependent
1. Destek, tedarik veya ihtiyaç duyulan şeyler için bir kişiye veya şeye güvenmek veya ihtiyaç duymak
- "Bağımlı çocuklar"
- "Neme bağlı"
- eşanlamlı:
- bağımlı
2. Contingent on something else
- synonym:
- dependent ,
- dependant ,
- qualified
2. Başka bir şeye bağlı
- eşanlamlı:
- bağımlı ,
- nitelikli
3. (of a clause) unable to stand alone syntactically as a complete sentence
- "A subordinate (or dependent) clause functions as a noun or adjective or adverb within a sentence"
- synonym:
- dependent ,
- subordinate
3. (bir cümlenin) tam bir cümle olarak sözdizimsel olarak tek başına duramıyor
- "Bir alttam (veya bağımlı) tümce, bir cümle içinde bir isim veya sıfat veya zarf olarak işlev görür"
- eşanlamlı:
- bağımlı ,
- emrindeki
4. Held from above
- "A pendant bunch of grapes"
- synonym:
- pendent ,
- pendant ,
- dependent
4. Yukarıdan aşağıya doğru çekildi
- "Bir kolye salkım üzüm"
- eşanlamlı:
- asılı ,
- kolye ,
- bağımlı
5. Being under the power or sovereignty of another or others
- "Subject peoples"
- "A dependent prince"
- synonym:
- subject ,
- dependent
5. Başkasının veya başkalarının gücü veya egemenliği altında olmak
- "Özne halklar"
- "Bağımlı bir prens"
- eşanlamlı:
- konu ,
- bağımlı
6. Addicted to a drug
- synonym:
- dependent ,
- dependant ,
- drug-addicted ,
- hooked ,
- strung-out
6. Uyuşturucu bağımlısı
- eşanlamlı:
- bağımlı ,
- uyuşturucu bağımlısı ,
- bağlı ,
- gergin