Translation meaning & definition of the word "deluge" into Turkish language
Türk diline "delüge" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Deluge
[Yağmur]/dɛljuʤ/
noun
1. An overwhelming number or amount
- "A flood of requests"
- "A torrent of abuse"
- synonym:
- flood ,
- inundation ,
- deluge ,
- torrent
1. Ezici bir sayı veya miktar
- "Bir istek seli"
- "Kötü muamele torrent"
- eşanlamlı:
- taşkın ,
- su baskını ,
- yağmur ,
- lâv seli
2. A heavy rain
- synonym:
- downpour ,
- cloudburst ,
- deluge ,
- waterspout ,
- torrent ,
- pelter ,
- soaker
2. Şiddetli yağmur
- eşanlamlı:
- sağanak ,
- bulut patlaması ,
- yağmur ,
- deniz hortumu ,
- lâv seli ,
- palavracı
3. The rising of a body of water and its overflowing onto normally dry land
- "Plains fertilized by annual inundations"
- synonym:
- flood ,
- inundation ,
- deluge ,
- alluvion
3. Bir su kütlesinin yükselmesi ve normalde kuru araziye taşması
- "Yıllık su baskınlarıyla döllenmiş ovalar"
- eşanlamlı:
- taşkın ,
- su baskını ,
- yağmur ,
- alüvyon
verb
1. Fill quickly beyond capacity
- As with a liquid
- "The basement was inundated after the storm"
- "The images flooded his mind"
- synonym:
- deluge ,
- flood ,
- inundate ,
- swamp
1. Kapasitenin ötesinde hızlı bir şekilde doldurun
- Bir sıvı gibi
- "Bodrum fırtınadan sonra sular altında kaldı"
- "İmgeler aklını sular altında bıraktı"
- eşanlamlı:
- yağmur ,
- taşkın ,
- boğmak ,
- bataklık
2. Charge someone with too many tasks
- synonym:
- overwhelm ,
- deluge ,
- flood out
2. Çok fazla görevi olan birini şarj edin
- eşanlamlı:
- kaplamak ,
- yağmur ,
- taşmak
3. Fill or cover completely, usually with water
- synonym:
- inundate ,
- deluge ,
- submerge
3. Tamamen doldurun veya örtün, genellikle suyla
- eşanlamlı:
- boğmak ,
- yağmur ,
- batırmak