Translation meaning & definition of the word "delicacy" into Turkish language
Türk diline "hastalık" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Delicacy
[Hassaslık]/dɛləkəsi/
noun
1. The quality of being beautiful and delicate in appearance
- "The daintiness of her touch"
- "The fineness of her features"
- synonym:
- daintiness ,
- delicacy ,
- fineness
1. Görünüşte güzel ve narin olmanın kalitesi
- "Dokunuşunun zarafeti"
- "Özelliklerinin inceliği"
- eşanlamlı:
- titizlik ,
- hassaslık ,
- incelik
2. Something considered choice to eat
- synonym:
- dainty ,
- delicacy ,
- goody ,
- kickshaw ,
- treat
2. Bir şey yemek için seçim olarak kabul
- eşanlamlı:
- zarif ,
- hassaslık ,
- nine ,
- çerez ,
- tedavi etmek
3. Refined taste
- Tact
- synonym:
- delicacy ,
- discretion
3. Rafine edilmiş tat
- Incelik
- eşanlamlı:
- hassaslık ,
- ihtiyat
4. Smallness of stature
- synonym:
- delicacy ,
- slightness
4. Küçüklük
- eşanlamlı:
- hassaslık ,
- hafiflik
5. Lack of physical strength
- synonym:
- fragility ,
- delicacy
5. Fiziksel güç eksikliği
- eşanlamlı:
- kırılganlık ,
- hassaslık
6. Subtly skillful handling of a situation
- synonym:
- delicacy ,
- diplomacy ,
- discreetness ,
- finesse
6. Bir durumun ustaca ele alınması
- eşanlamlı:
- hassaslık ,
- diplomasi ,
- basiret ,
- incelik
7. Lightness in movement or manner
- synonym:
- airiness ,
- delicacy
7. Hareket veya şekilde hafiflik
- eşanlamlı:
- havadarlık ,
- hassaslık
Examples of using
I regard crab as a great delicacy.
Benim için yengeç muhteşem bir lezzettir.
Blowfish is a delicacy in Japan.
Kirpi balığı Japonya'da nefis bir yiyecektir.