Translation meaning & definition of the word "defy" into Turkish language
Türk diline "karşı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Defy
[Karşı gelmek]/dɪfaɪ/
verb
1. Resist or confront with resistance
- "The politician defied public opinion"
- "The new material withstands even the greatest wear and tear"
- "The bridge held"
- synonym:
- defy ,
- withstand ,
- hold ,
- hold up
1. Direnmek veya direnişle yüzleşmek
- "Pilitikacı kamuoyuna meydan okudu"
- "Yeni malzeme en büyük aşınma ve yıpranmaya bile dayanır"
- "Köprü tutuldu" dedi"
- eşanlamlı:
- karşı gelmek ,
- dayanmak ,
- tutma ,
- tutmak
2. Elude, especially in a baffling way
- "This behavior defies explanation"
- synonym:
- defy ,
- resist ,
- refuse
2. Elude, özellikle şaşırtıcı bir şekilde
- "Bu davranış açıklamaya meydan okuyor"
- eşanlamlı:
- karşı gelmek ,
- direnmek ,
- reddetmek
3. Challenge
- "I dare you!"
- synonym:
- defy ,
- dare
3. Meydan okuma
- "Sana cesaret ediyorum!"
- eşanlamlı:
- karşı gelmek ,
- cüret etmek
Examples of using
I defy you to make it public.
Onu açıklamak için sana meydan okuyorum.