Translation meaning & definition of the word "defined" into Turkish language
Türk diline "tanımlı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Defined
[Tanımlanmış]/dɪfaɪnd/
adjective
1. Clearly characterized or delimited
- "Lost in a maze of words both defined and undefined"
- "Each child has clearly defined duties"
- synonym:
- defined
1. Açıkça karakterize edilmiş veya sınırlandırılmış
- "Hem tanımlanmış hem de tanımlanmamış kelimelerden oluşan bir labirentte kaybol"
- "Her çocuğun açıkça tanımlanmış görevleri vardır"
- eşanlamlı:
- tanımlanmış
2. Showing clearly the outline or profile or boundary
- "Hills defined against the evening sky"
- "The setting sun showed the outlined figure of a man standing on the hill"
- synonym:
- defined ,
- outlined
2. Anahat veya profil veya sınır açıkça gösterilmesi
- "Akşam gökyüzüne karşı tanımlanan hills"
- "Batan güneş, tepede duran bir adamın özetlenmiş figürünü gösterdi"
- eşanlamlı:
- tanımlanmış ,
- özetlemek
Examples of using
In most countries, with the exception of the Arab countries and Israel, Saturday and Sunday are defined as the weekend.
Birçok ülkede, Arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle Cumartesi ve Pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.
From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined.
Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.
Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.
Onun yerine bir an önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.