Translation meaning & definition of the word "decrepit" into Turkish language
Türk diline "dekrepit" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Decrepit
[Çökmüş]/dəkrɛpɪt/
adjective
1. Worn and broken down by hard use
- "A creaky shack"
- "A decrepit bus...its seats held together with friction tape"
- "A flea-bitten sofa"
- "A run-down neighborhood"
- "A woebegone old shack"
- synonym:
- creaky ,
- decrepit ,
- derelict ,
- flea-bitten ,
- run-down ,
- woebegone
1. Zor kullanımla yıpranmış ve parçalanmış
- "Gıcırtılı bir kulübe"
- "Yıkılmış bir otobüs...sürtünme bandı ile birlikte tutulan koltukları"
- "Pire ısırılmış bir kanepe"
- "Bir aşağı mahalle"
- "Bir woebegone eski kulübe"
- eşanlamlı:
- gıcırtılı ,
- çökmüş ,
- ihmalkâr ,
- pire ısırılmış ,
- perişan ,
- woebegone
2. Lacking bodily or muscular strength or vitality
- "A feeble old woman"
- "Her body looked sapless"
- synonym:
- decrepit ,
- debile ,
- feeble ,
- infirm ,
- rickety ,
- sapless ,
- weak ,
- weakly
2. Bedensel veya kas gücü veya canlılığı eksik
- "Zayıf yaşlı bir kadın"
- "Bedeni özsüz görünüyordu"
- eşanlamlı:
- çökmüş ,
- bozmak ,
- zayıf ,
- güçsüz ,
- cılız ,
- özsüz ,
- zayıf bir şekilde