Tom hasn't yet been informed of our decision.
Tom henüz kararımızdan haberdar edilmedi.
Tom has a decision to make.
Tom'un vermesi gereken bir karar var.
You have a decision to make.
Vermen gereken bir karar var.
We'll should wait and see what Tom thinks before we make a decision.
Bir karar vermeden önce Tom'un ne düşündüğünü bekleyip görmeliyiz.
We were surprised by Tom's decision.
Tom'un kararına şaşırdık.
We must respect Tom's decision.
Tom'un kararına saygı duymalıyız.
Tom has come to a decision.
Tom bir karara vardı.
Tom had to make a tough decision.
Tom zor bir karar vermek zorundaydı.
Tom has to make a decision soon.
Tom yakında bir karar vermek zorunda.
Do you think the judge will reverse his decision when he hears the new evidence?
Sizce yargıç yeni delilleri duyunca kararını tersine mi çevirecek?
It's not my decision.
Benim kararım değil.
That's not your decision.
Senin kararın bu değil.
That's not your decision.
Senin kararın bu değil.
Is that your final decision?
Son kararın bu mu?
Is that your final decision?
Son kararın bu mu?
This is your decision.
Bu senin kararın.
What is your decision?
Senin kararın ne?
It was my decision to make.
Vermem gereken karardı.
I think we have to make a decision.
Bence bir karar vermeliyiz.
I take it you've made a decision.
Bir karar verdiğini kabul ediyorum.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.