Translation meaning & definition of the word "deceptive" into Turkish language
Türk diline "aldatıcı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Deceptive
[Aldatıcı]/dɪsɛptɪv/
adjective
1. Causing one to believe what is not true or fail to believe what is true
- "Deceptive calm"
- "A delusory pleasure"
- synonym:
- deceptive ,
- delusory
1. Neyin doğru olmadığına inanmaya veya neyin doğru olduğuna inanmamaya neden olmak
- "Aldatıcı sakin"
- "Lezzetli bir zevk"
- eşanlamlı:
- aldatıcı ,
- delusory
2. Designed to deceive or mislead either deliberately or inadvertently
- "The deceptive calm in the eye of the storm"
- "Deliberately deceptive packaging"
- "A misleading similarity"
- "Statistics can be presented in ways that are misleading"
- "Shoddy business practices"
- synonym:
- deceptive ,
- misleading ,
- shoddy
2. Kasten veya istemeden aldatmak veya yanıltmak için tasarlanmıştır
- "Fırtınanın gözündeki aldatıcı sakinlik"
- "Kasıtlı olarak aldatıcı ambalaj"
- "Yanıltıcı bir benzerlik"
- "İstatistik yanıltıcı şekillerde sunulabilir"
- "Shoddy iş uygulamaları"
- eşanlamlı:
- aldatıcı ,
- yanıltıcı ,
- kalitesiz