Translation meaning & definition of the word "deadline" into Turkish language

noun

1. The point in time at which something must be completed

synonym:
• deadline

1. Bir şeyin tamamlanması gereken zamanda

eşanlamlı:
• zaman sınırı

Examples of using

I've never missed a deadline.

Son teslim tarihini hiç kaçırmadım.

I have a deadline.

Bir son teslim tarihim var.

We have less than two hours until the deadline.

Son teslim tarihine 2 saatten az bir süremiz var.

Tom has a deadline to meet.

Tom'un buluşmak için zaman sınırı var.

Tom didn't know the deadline was today.

Tom son teslim tarihinin bugün olduğunu bilmiyordu.

Can we extend the deadline by two weeks?

Son teslim tarihini iki hafta uzatabilir miyiz?

Hey, there's no time left till the deadline, you know? Stop hanging around in a daze!

Hey,teslimat tarihine az zaman kaldı,biliyor musun?Etrafta şaşkın şaşkın gezmeyi bırak.

The deadline is drawing near.

Son teslim tarihi yaklaşıyor.

Can you make the deadline?

Tarih koyar mısın?

You must get the job done before the deadline.

Son teslim tarihinden önce işi bitirmelisin.