Translation meaning & definition of the word "daytime" into Turkish language
Türk diline "gündüz" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Daytime
[Gündüz]/detaɪm/
noun
1. The time after sunrise and before sunset while it is light outside
- "The dawn turned night into day"
- "It is easier to make the repairs in the daytime"
- synonym:
- day ,
- daytime ,
- daylight
1. Gündoğumundan sonraki ve gün batımından önceki zaman dışarıda hafif iken
- "Şafak geceyi gündüze çevirdi"
- "Gündüz onarımları yapmak daha kolaydır"
- eşanlamlı:
- gün ,
- gündüz ,
- gün ışığı
Examples of using
There are some people who sleep in the daytime and work at night.
Gündüz uyuyan ve gece çalışan bazı insanlar vardır.
The sun shines in the daytime and the moon at night.
Güneş gündüz parlar; ay ise gece.
The ladies are looking after the children whose parents are employed in factories during the daytime.
Hanımlar ebeveynleri gün boyunca fabrikalarda çalışan çocuklara bakıyorlar.