Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "daring" into Turkish language

Türk diline "daring" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Daring

[Cüretli]
/dɛrɪŋ/

noun

1. A challenge to do something dangerous or foolhardy

  • "He could never refuse a dare"
    synonym:
  • dare
  • ,
  • daring

1. Tehlikeli veya aptalca bir şey yapmak için bir meydan okuma

  • "Bir cesareti asla reddedemezdi"
    eşanlamlı:
  • cüret etmek
  • ,
  • cüretli

2. The trait of being willing to undertake things that involve risk or danger

  • "The proposal required great boldness"
  • "The plan required great hardiness of heart"
    synonym:
  • boldness
  • ,
  • daring
  • ,
  • hardiness
  • ,
  • hardihood

2. Risk veya tehlike içeren şeyleri üstlenmeye istekli olma özelliği

  • "Teklif büyük cesaret gerektiriyordu"
  • "Plan, kalbin büyük bir dayanıklılığını gerektiriyordu"
    eşanlamlı:
  • cesaret
  • ,
  • cüretli
  • ,
  • dayanıklılık

adjective

1. Disposed to venture or take risks

  • "Audacious visions of the total conquest of space"
  • "An audacious interpretation of two jacobean dramas"
  • "The most daring of contemporary fiction writers"
  • "A venturesome investor"
  • "A venturous spirit"
    synonym:
  • audacious
  • ,
  • daring
  • ,
  • venturesome
  • ,
  • venturous

1. Girişim yapmak veya risk almak için elden çıkarıldı

  • "Uzayın tamamen fethedilmesine dair geniş vizyonlar"
  • "Iki jacobean dramasının cesur bir yorumu"
  • "Çağdaş kurgu yazarlarının en cüretkar olanı"
  • "Gözenekli bir yatırımcı"
  • "Güvenilir bir ruh"
    eşanlamlı:
  • cesur
  • ,
  • cüretli
  • ,
  • gözüpek

2. Radically new or original

  • "An avant-garde theater piece"
    synonym:
  • avant-garde
  • ,
  • daring

2. Radikal olarak yeni veya orijinal

  • "Bir avangart tiyatro parçası"
    eşanlamlı:
  • öncü
  • ,
  • cüretli

Examples of using

He says daring things.
O cesur şeyler söylüyor.