Translation meaning & definition of the word "danger" into Turkish language
Türk diline "tehlike" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Danger
[Tehlike]/denʤər/
noun
1. The condition of being susceptible to harm or injury
- "You are in no danger"
- "There was widespread danger of disease"
- synonym:
- danger
1. Zarar veya yaralanmaya duyarlı olma durumu
- "Hiç tehlikede değilsin"
- "Yaygın hastalık tehlikesi vardı"
- eşanlamlı:
- tehlike
2. A venture undertaken without regard to possible loss or injury
- "He saw the rewards but not the risks of crime"
- "There was a danger he would do the wrong thing"
- synonym:
- risk ,
- peril ,
- danger
2. Olası kayıp veya yaralanma dikkate alınmadan yapılan bir girişim
- "Ödülleri gördü ama suçun risklerini görmedi"
- "Yanlış bir şey yapması tehlikesi vardı"
- eşanlamlı:
- risk ,
- tehlike
3. A cause of pain or injury or loss
- "He feared the dangers of traveling by air"
- synonym:
- danger
3. Ağrı, yaralanma veya kayıp nedeni
- "Hava yoluyla seyahat etmenin tehlikelerinden korkuyordu"
- eşanlamlı:
- tehlike
4. A dangerous place
- "He moved out of danger"
- synonym:
- danger
4. Tehlikeli bir yer
- "Harika tehlikeden uzaklaştı"
- eşanlamlı:
- tehlike
Examples of using
Tom is in plenty of danger already.
Tom zaten hayli tehlikede.
Tom is in horrible danger.
Tom korkunç tehlikede.
You do understand the danger, don't you?
Tehlikeyi anlıyorsun, değil mi?