Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "damage" into Turkish language

Türk diline "hasar" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Damage

[Zarar]
/dæməʤ/

noun

1. The occurrence of a change for the worse

    synonym:
  • damage
  • ,
  • harm
  • ,
  • impairment

1. Daha kötüsü için bir değişiklik meydana

    eşanlamlı:
  • hasar
  • ,
  • zarar

2. Loss of military equipment

    synonym:
  • damage
  • ,
  • equipment casualty

2. Askeri teçhizat kaybı

    eşanlamlı:
  • hasar
  • ,
  • ekipman kurbanı

3. The act of damaging something or someone

    synonym:
  • damage
  • ,
  • harm
  • ,
  • hurt
  • ,
  • scathe

3. Bir şeye veya birisine zarar verme eylemi

    eşanlamlı:
  • hasar
  • ,
  • zarar
  • ,
  • yaralamak
  • ,
  • felâket

4. The amount of money needed to purchase something

  • "The price of gasoline"
  • "He got his new car on excellent terms"
  • "How much is the damage?"
    synonym:
  • price
  • ,
  • terms
  • ,
  • damage

4. Bir şey satın almak için gereken para miktarı

  • "Benzinin fiyatı" dır"
  • "Yeni arabasını mükemmel şartlarda aldı"
  • "Zarar ne kadar?"
    eşanlamlı:
  • fiyat
  • ,
  • şartlar
  • ,
  • hasar

5. Any harm or injury resulting from a violation of a legal right

    synonym:
  • wrong
  • ,
  • legal injury
  • ,
  • damage

5. Yasal bir hakkın ihlalinden kaynaklanan herhangi bir zarar veya yaralanma

    eşanlamlı:
  • yanlış
  • ,
  • kanuni yaralanma
  • ,
  • hasar

verb

1. Inflict damage upon

  • "The snow damaged the roof"
  • "She damaged the car when she hit the tree"
    synonym:
  • damage

1. Zarar vermek

  • "Kar çatıya zarar verdi"
  • "Ağaca çarptığında arabaya zarar verdi"
    eşanlamlı:
  • hasar

2. Suffer or be susceptible to damage

  • "These fine china cups damage easily"
    synonym:
  • damage

2. Acı çek veya hasara karşı duyarlı ol

  • "Bu ince çin bardakları kolayca zarar verir"
    eşanlamlı:
  • hasar

Examples of using

We must repair the damage.
Hasarı onarmalıyız.
There was no damage.
Hasar yoktu.
What's the damage?
Hasar nedir?