Examples of using
If you would like to speak to a customer service representative, please press three.
Müşteri hizmetleri temsilcisiyle konuşmak istiyorsanız lütfen üçe basın.
This is the first time I've ever accepted a gift from a customer.
Bu bir müşteriden hediye kabul ettiğim ilk an.
Tom is a good customer.
Tom iyi bir müşteridir.
You are a good customer.
Sen iyi bir müşterisin.
The customer is always right.
Müşteri her zaman haklıdır.
That customer came back to complain again.
O müşteri şikayet etmek için tekrar geri geldi.
In North America, business operates on "the customer is always right" principle.
Kuzey Amerika'da işler, "Her zaman müşteri haklıdır." prensibi ile yapılır.
She handed the parcel to the customer.
Paketi müşteriye uzattı.
She suggested that the customer buy a blue tie.
Müşterinin mavi bir kravat almasını önerdi.
I'm only a customer.
Ben sadece bir müşteriyim.
I'm expecting a customer today.
Bugün bir müşteri bekliyorum.
I'm going to meet a customer in his office today.
Bugün bir müşteriyle onun ofisinde buluşacağım.
We are currently looking for individuals who have experience in customer service.
Bugünlerde, müşteri hizmetlerinde deneyimi olan kişiler arıyoruz.
John talked with his customer on the phone.
John müşterisi ile telefonda konuştu.
The customer rejected everything that I showed her.
Müşteri, gösterdiğim her şeyi reddetti.
Gosh, what a dirty customer!
Tanrım, ne kirli bir müşteri!
The customer did not come.
Müşteri gelmedi.
