Translation meaning & definition of the word "curvy" into Turkish language
Türk diline "kıvrım" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Curvy
[Eğrili]/kərvi/
adjective
1. Having curves
- "A settee with only one curvy end"
- synonym:
- curvy ,
- curvey
1. Eğrilere sahip olmak
- "Sadece bir kıvrımlı ucu olan bir set"
- eşanlamlı:
- eğrili ,
- borazan
2. (of a woman's body) having a large bosom and pleasing curves
- "Hollywood seems full of curvaceous blondes"
- "A curvy young woman in a tight dress"
- synonym:
- bosomy ,
- busty ,
- buxom ,
- curvaceous ,
- curvy ,
- full-bosomed ,
- sonsie ,
- sonsy ,
- stacked ,
- voluptuous ,
- well-endowed
2. (bir kadının vücudunun) büyük bir göğüs ve hoş eğrilere sahip
- "Hollywood, kıvrımlı sarışınlarla dolu gibi görünüyor"
- "Sıkı elbiseli kıvrımlı genç bir kadın"
- eşanlamlı:
- göğüslülük ,
- busty ,
- dolgun ,
- eğri ,
- eğrili ,
- tam göğüslü ,
- tatlı ,
- şirin ,
- yığılmış ,
- şehvetli ,
- zengin