Translation meaning & definition of the word "cup" into Turkish language
Türk diline "kupa" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Cup
[Kupa]noun
1. A small open container usually used for drinking
- Usually has a handle
- "He put the cup back in the saucer"
- "The handle of the cup was missing"
- synonym:
- cup
1. Genellikle içmek için kullanılan küçük bir açık kap
- Genellikle bir sapı vardır
- "Fincanını tabağa geri koydu"
- "Kupanın kolu eksikti"
- eşanlamlı:
- fincan
2. The quantity a cup will hold
- "He drank a cup of coffee"
- "He borrowed a cup of sugar"
- synonym:
- cup ,
- cupful
2. Bir bardağın tutacağı miktar
- "Bir fincan kahve içti"
- "Bir fincan şeker ödünç aldı"
- eşanlamlı:
- fincan ,
- fincanla
3. Any cup-shaped concavity
- "Bees filled the waxen cups with honey"
- "He wore a jock strap with a metal cup"
- "The cup of her bra"
- synonym:
- cup
3. Herhangi bir fincan şeklinde içbükeylik
- "Arılar ballı ballı bardakları doldurdu"
- "Metal bir fincanla bir sporcu kayışı taktı"
- "Sutyeninin bardağı"
- eşanlamlı:
- fincan
4. A united states liquid unit equal to 8 fluid ounces
- synonym:
- cup
4. 8 sıvı onsuna eşit bir amerika birleşik devletleri sıvı birimi
- eşanlamlı:
- fincan
5. Cup-shaped plant organ
- synonym:
- cup
5. Fincan şeklindeki bitki organı
- eşanlamlı:
- fincan
6. A punch served in a pitcher instead of a punch bowl
- synonym:
- cup
6. Bir yumruk kase yerine bir sürahi servis
- eşanlamlı:
- fincan
7. The hole (or metal container in the hole) on a golf green
- "He swore as the ball rimmed the cup and rolled away"
- "Put the flag back in the cup"
- synonym:
- cup
7. Bir golf yeşili üzerindeki delik (veya delikteki metal kap)
- "Top bardağı jantlayıp yuvarlanırken yemin etti"
- "Bayrağı kupaya geri koy"
- eşanlamlı:
- fincan
8. A large metal vessel with two handles that is awarded as a trophy to the winner of a competition
- "The school kept the cups is a special glass case"
- synonym:
- cup ,
- loving cup
8. Bir yarışmanın kazananına kupa olarak verilen iki kulplu büyük bir metal gemi
- "Okul bardakları özel bir cam kasadır"
- eşanlamlı:
- fincan ,
- kupa
verb
1. Form into the shape of a cup
- "She cupped her hands"
- synonym:
- cup
1. Bir fincan şeklinde formu
- "Ellerini sıktı"
- eşanlamlı:
- fincan
2. Put into a cup
- "Cup the milk"
- synonym:
- cup
2. Bardağa koymak
- "Süt fincan"
- eşanlamlı:
- fincan
3. Treat by applying evacuated cups to the patient's skin
- synonym:
- cup ,
- transfuse
3. Hastanın cildine boşaltılmış bardak uygulayarak tedavi edin
- eşanlamlı:
- fincan ,
- aktarmak