Translation meaning & definition of the word "culminate" into Turkish language
Türk diline "hükümdar" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Culminate
[Neticelenmek]/kəlmɪnet/
verb
1. End, especially to reach a final or climactic stage
- "The meeting culminated in a tearful embrace"
- synonym:
- culminate ,
- climax
1. Son, özellikle son veya iklimsel bir aşamaya ulaşmak için
- "Toplantı gözyaşı dolu bir kucaklamayla sonuçlandı"
- eşanlamlı:
- sonuçlanmak ,
- orgasm
2. Bring to a head or to the highest point
- "Seurat culminated pointillism"
- synonym:
- culminate
2. Bir kafaya veya en yüksek noktaya getirin
- "Seurat pointilizmi doruğa çıkardı"
- eşanlamlı:
- sonuçlanmak
3. Reach the highest or most decisive point
- synonym:
- culminate
3. En yüksek veya en belirleyici noktaya ulaşın
- eşanlamlı:
- sonuçlanmak
4. Reach the highest altitude or the meridian, of a celestial body
- synonym:
- culminate
4. Bir gök cisminin en yüksek irtifasına veya meridyenine ulaşın
- eşanlamlı:
- sonuçlanmak
5. Rise to, or form, a summit
- "The helmet culminated in a crest"
- synonym:
- culminate
5. Zirveye yükselmek veya bir zirve oluşturmak
- "Mask bir tepeyle doruğa ulaştı"
- eşanlamlı:
- sonuçlanmak