Translation meaning & definition of the word "cryptic" into Turkish language
Türk diline "kriptik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Cryptic
[Gizli]/krɪptɪk/
adjective
1. Of an obscure nature
- "The new insurance policy is written without cryptic or mysterious terms"
- "A deep dark secret"
- "The inscrutable workings of providence"
- "In its mysterious past it encompasses all the dim origins of life"- rachel carson
- "Rituals totally mystifying to visitors from other lands"
- synonym:
- cryptic ,
- cryptical ,
- deep ,
- inscrutable ,
- mysterious ,
- mystifying
1. Belirsiz bir doğaya sahip
- "Yeni sigorta poliçesi şifreli veya gizemli terimler olmadan yazılmıştır"
- "Derin karanlık bir sır"
- "Providence'ın anlaşılmaz çalışmaları"
- "Gizemli geçmişinde hayatın tüm loş kökenlerini kapsar" - rachel carson
- "Başka diyarlardan gelen ziyaretçilere tamamen mistikleştiren eserler"
- eşanlamlı:
- şifreli ,
- derin ,
- anlaşılmaz ,
- esrarlı
2. Having a secret or hidden meaning
- "Cabalistic symbols engraved in stone"
- "Cryptic writings"
- "Thoroughly sibylline in most of his pronouncements"- john gunther
- synonym:
- cabalistic ,
- kabbalistic ,
- qabalistic ,
- cryptic ,
- cryptical ,
- sibylline
2. Gizli veya gizli bir anlam
- "Taş oyulmuş kabalistik semboller"
- "Kriptik yazılar"
- "Telaffuzlarının çoğunda oldukça kardeşçe"- john gunther
- eşanlamlı:
- kabalistik ,
- şifreli ,
- kehanet
3. Having a puzzling terseness
- "A cryptic note"
- synonym:
- cryptic
3. Şaşırtıcı bir üçkağıtçılığa sahip olmak
- "Kriptik bir not"
- eşanlamlı:
- şifreli