Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "crusade" into Turkish language

Türk diline "crusade" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Crusade

[Haçlı seferi]
/krused/

noun

1. A series of actions advancing a principle or tending toward a particular end

  • "He supported populist campaigns"
  • "They worked in the cause of world peace"
  • "The team was ready for a drive toward the pennant"
  • "The movement to end slavery"
  • "Contributed to the war effort"
    synonym:
  • campaign
  • ,
  • cause
  • ,
  • crusade
  • ,
  • drive
  • ,
  • movement
  • ,
  • effort

1. Bir prensibi ilerleten veya belirli bir sona doğru giden bir dizi eylem

  • "Popülist kampanyaları destekledi"
  • "Dünya barışı için çalıştılar"
  • "Takım flama doğru bir sürüş için hazırdı"
  • "Köleliği sona erdirme hareketi"
  • "Savaş çabalarına katkıda bulundu"
    eşanlamlı:
  • kampanya
  • ,
  • sebep
  • ,
  • haçlı seferi
  • ,
  • sürmek
  • ,
  • hareket
  • ,
  • çaba

2. Any of the more or less continuous military expeditions in the 11th to 13th centuries when christian powers of europe tried to recapture the holy land from the muslims

    synonym:
  • Crusade

2. Avrupa'nın hristiyan güçlerinin kutsal toprakları müslümanlardan geri almaya çalıştığı 11. ila 13. yüzyıllardaki az çok sürekli askeri seferlerden herhangi biri

    eşanlamlı:
  • Haçlı seferi

verb

1. Exert oneself continuously, vigorously, or obtrusively to gain an end or engage in a crusade for a certain cause or person

  • Be an advocate for
  • "The liberal party pushed for reforms"
  • "She is crusading for women's rights"
  • "The dean is pushing for his favorite candidate"
    synonym:
  • crusade
  • ,
  • fight
  • ,
  • press
  • ,
  • campaign
  • ,
  • push
  • ,
  • agitate

1. Bir amaç ya da kişi için bir haçlı seferine son vermek ya da katılmak için sürekli, şiddetli ya da rahatsız edici bir şekilde kendinizi uygulayın

  • Savunucusu olmak
  • "Liberal parti reformlar için bastırdı"
  • "Kadın hakları için mücadele ediyor"
  • "Dekan en sevdiği aday için zorluyor"
    eşanlamlı:
  • haçlı seferi
  • ,
  • kavga
  • ,
  • basın
  • ,
  • kampanya
  • ,
  • zorlamak
  • ,
  • kışkırtmak

2. Go on a crusade

  • Fight a holy war
    synonym:
  • crusade

2. Haçlı seferine çıkmak

  • Kutsal bir savaşla savaş
    eşanlamlı:
  • haçlı seferi